![]() |
İngiltere'deki Roma Hamamı'nda çekilen bu fotoğrafta boru hattı görülmektedir.
Roma İmparatorluğunda kurşun üretimi, pik döneminde yıllık 80.000 ton gibi yüksek bir seviyede olmuştur. Ancak kurşunun insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri o dönemlerde pek bilinmediğinden (ki bu yüzden günümüzde kurşunsuz benzin kullanıyoruz, ki kurşun bileşikleri geçmişte motordaki vuruntuyu azaltmak için benzine katkılanmaktaydı) bu boru hatları ile ömürleri boyunca su temin edilen insanlarda bazı metabolik sorunlar baş göstermeye başlamıştı. Bunların başında ise nörolojik ve psikolojik sorunlar gelmektedir.
Roma yanarken Nero'nun müzik resitali vermesinin de bir sebebi vardır elbette... Kimya biliminin hayatımızın her alanında muhakkak olduğunu unutmadan, yemek pişirmenin (Braking Bad'deki pişirme ile karıştırmayalım lütfen) tencerenin içerisine bazı bileşenler atılıp karıştırmaktan ibaret olmadığını da aklımızın bir köşesinde bulunduralım. Basit bir mantıkla, eti neden çiğ yemiyor da ızgara yapıyoruz? Cevabı son derece basit, sıcaklığı belirli bir seviyeye artırarak daha hoş tatlar alabileceğimiz besinler elde etmek için etin içerisindeki bileşenleri tepkimeye sokuyoruz. İşin özünde ise bizim mutfakta hor görüp basitçe tencere tava olarak adlandırdığımız kap kaçak aslında bir reaktör, mutfağımız ise bir kimyasal dönüşüm tesisidir. Olayı kısaca Maillard Tepkimeleri ile açıklamaya çalışalım. |
Maillard Tepkimeleri, çiğ hali ile pekte yenilesi gelmeyen patatesin yağda kızartıldığında doyulamayan tadını açıklar. Bu tepkimeler sonucunda besinlerde tat olarak tecrübelediğimiz kimyasal bileşiklerin sentezi gerçekleşir.
Resmin orjinali için: https://www.compoundchem.com/2015/01/27/maillardreaction/ internet adresine başvurunuz.
|
![]() |
İncelediğimiz kitap, gıda endüstrisinde kullanılan materyallerin geliştirilmesiyle ilgili önemli bilgiler vermektedir. Örneğin pişirme işleminde kullanılan bakır kapların bakırın üstün ısıl iletkenliği sayesinde ısının kaba homojen yayılmasını sağlarken bakırın pahalı olması, bunun yanında kolay kararması ve hatta asidik yiyecekler pişirildiğinde öldürücü seviyede çözünerek bakır zehirlenmesine yol açabileceğini öğreniyoruz. Buradan hareketle saf bakır kaplar kullanarak domates ve limonlu yiyecekleri bakır kaplarda hazırlamamamız sağlığımız için daha yararlı olacaktır. Bakıra bir alternatif olan alüminyum ise çok hafifken asidik yiyecekler ile tepkime vermektedir. Ancak alüminyumun özgül ısısı bakırın yaklaşık üç katı olduğundan bu özellik kendisini mükemmel bir kızartma tavası yapmaktadır.